Haber: Bülent KARACA
Kimisi Suriyeli sığınmacı, kimisi Şanlıurfalı ihtiyaç sahibi, birçoğu ise kimsesizlerden oluşmakta hepsinin ortak tarafı çaresizliğin fotoğrafında yer almaları.
Çaresizliğin fotoğrafına Şanlıurfa’nın hemen hemen her noktasında rastlamak mümkün bunların birçoğu ise çocuklu kadınlardan oluşmakta sabahın erken saatlerinde uyanan anneler yanlarına almış oldukları küçük çocukları ile birlikte çöp konteynırlarını dolaşarak geri dönüştürülebilecek atıkları toplayarak rızıklarını kazanmaya çalışıyorlar.
Yazın kavurucu sıcağında kışın ise dondurucu soğuğunda çocuklarıyla birlikte yolara düşen çaresiz anneler salgın döneminde tamamen sağlıksız koşullarda tüm hastalıklara adeta meydan okuyarak çöp konteynırlarını karıştırıp satabilecekleri atıkları topluyorlar. Topladıkları atıkları ise adeta yok pahasına satarak geçimlerini sağlamaya çalışan bu annelerin dramını gözler önüne seren fotoğraflar ise insanların adeta içini sızlatacak nitelikte.
Cumhuriyet caddesi üzerinde yoğunluktan bitap düşmüş anne kaldırım kenarında dinlenirken, olan bitenden habersiz küçük bebeğinin karnını doyurmaya çalışıyor. Diğer taraftan ise atık toplamak için kullandığı aracına monte ettiği sepetin içerisinde ise diğer çocuğu etrafı meraklı gözlerle süzüyor.
Annenin çaresizliği ve çocuklarının durumdan habersizliği ise objektiflerimize ‘çaresizliğin fotoğrafı’ olarak yansıyor.