Yuvadan düşen yavru serçeyi eve getirdiğim zaman onun bir öyküye hayat vereceğini bilmiyordum.

Türkolog yazar Esme Kati’nin “Gökkuşlar” adlı beşinci kitabı, geçtiğimiz ekim ayında raflarda yerini aldı. Kati, Göl Kitap etiketiyle edebiyat dünyasına kazandırılan eserine dair şunları söyledi:

Sokakta kargaların saldırısından kurtarıp, bakımını üstlendiğim yavru serçe iyileşince aramızda öyle bir yakınlaşma oldu ki yabani bir hayvandan hiç tahayyül edemediğim davranışlarına şahit olmaya başladım. Benimle birlikte uyuyor, korkunca göğsüme sığınıyor, dışarıdan gelince sevgi gösterisinde bulunuyordu. Onun gelişiyle birlikte diğer kuşlar da farklı davranmaya başlamışlardı; artık sadece mama için gelmiyorlardı. Evin içinde yuva yapmaya başladılar. İlk günler, gündüzleri dişi kuş evde kalıyor, akşam olunca erkekle yer değiştiriyorlardı. Yavrular biraz büyüyünce artık tamamen bana bırakmışlardı; arada bir uğrayıp uçurmak için onları yüreklendiriyorlardı. Bir süre sonra evim, yuvasız kuşlara yuva; hasta ve yaşlılara da huzurlu bir sığınak oldu. Genç kuşların kreş gibi kullandıkları evim, yuvasız yaşlı kuşlar için ölümden birkaç gün önce uğrayıp dinlendikleri bir geçiş yeri oldu adeta.

Minik bir serçeyle başlayan dostluğumuz, kuşların bu olağanüstü tavırları, onlara ve çocuklara olan sevgim, hayal gücümü tetikleyip bu öykünün doğuşunu hazırladı. Onları yakından izleme imkânı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum; fakat yine de onların dünyasında gördüklerimden fazlasının olduğunu biliyorum.

Bu öyküyle kuşların saklı dünyasına sihirli bir pencere açarak çocukların da bakmasını istedim.