Şanlıurfa’nın tarihi dokusu birer birer otopark alanına çevrilmesine göz yuman anıtlar kurulu, ellerinde tarihi mekânları bulunduran ve bakım çalışması yapan kişiler hakkında ise suç duyurusunda bulunuyor.
Şanlıurfa’nın tarihi yapıları otopark alanına dönüştürülmeye devam ediyor. Özellikle Büyükyol ve 12 Eylül Caddesi olarak bilinen ve Şanlıurfa’nın ilk yerleşim alanlarından olan mahallelerde bulunan tarihi taş binaların yıkılarak otopark alanına dönüştürülmesine sessiz kalan Şanlıurfa Anıtlar Kurulunun bu konuda sessiz kalması duyarlı vatandaşların tepkisine neden oluyor.
Şanlıurfa Ulucami bahçesinde bulunan ve tarihi geçmişi çok eski yıllara dayanan mezarlık alanının tahrip edilmesi ve tarihi mezar taşlarının kırılmasına sesiz kalan Anıtlar Kurulunun bu sessizliğini otopark alanlarına çevrilen tarihi evlerin yıkımlarında da sürdürmesi vatandaşları adeta çileden çıkarttı.
Avrupa ve Asya gibi büyük kıtalarda bulunan ülkelerin tarihi özelliği olan küçük taşlara bile değer vererek koruma altına aldığını ve tarihlerine sahip çıktıklarını söyleyen duyarlı vatandaşlar, geçmişi şu anda dünyanın bilinen en eski dönemine dayanan Şanlıurfa’da yıkımlar karşısındaki sessizliğe bir anlam veremediklerini söylediler.
Whatsapp hattımıza konu hakkında düşüncelerini dile getiren vatandaşlar şu şekilde konuştular; “Tarihi Ulucami bahçesinde bulunan ve hazire olarak nitelendirilen mezarlık alanı adeta bir harabe yerini andırıyor. Bölge madde bağımlılarının mekânı haline gelirken Anıtlar Kurulu bu konuda halen sessiz.
Buna ek olarak Tarihi mekânlarda da bulunan taş yapılardan oluşan tek katlı geniş avlulu eski tarihi Urfa evleri olarak bilinen mekânların sahipleri, bu mekânları birer birer yıkarak otoparka çevirmeleri, bir tarihin göz göre göre kaybolmasına neden oluyor.
Fakat ne yazık ki bu tarihi insanlarımız kendi elleriyle yok etmeye çalışıyorlar. Bu bir kıyımdan öte bir durum değil. Dünya genelinde ahşaptan dahi olsa tarihi önemi büyük olan her şey koruma altına alınırken ne acı ki bizde kıyım yapmaktan başka bir şey yapılmıyor.
Şanlıurfa Anıtlar Kurulu adeta bu konuda kulaklarını tıkamış ve sessiz bir şekilde izlemeye devam ediyor. Bu sessizliğini ise ellerinde tarihi mekânlar bulunan ve her defasında bakım onarım çalışması yaparak tarihi mekânın ayakta durmasını sağlayan duyarlı kişiler hakkında ise tarihi mekânın dokusunu değiştirmeye çalışmak bahanesi ile suç duyurusunda bulunuyor.
Şanlıurfa Anıtlar Kurulunun bu çift taraflı yaklaşımı kabul edilemez. Birçok duyarlı vatandaş, tarihi yapıya bakım yaptığı için yıl içerisinde defalarca adli mercilere giderek ifade vermek zorunda kalıyor. Fakat tarihi evleri otopark alanına çeviren ve geçmişin yok olmasına neden olan kişiler ise ellerini kollarını sallayarak hayatlarını sürdürüyor. Bu duruma ise Şanlıurfa Anıtlar Kurulunun sesiz kalmasına bir anlam veremiyoruz.
Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, içişleri bakanlığı ve Şanlıurfa valiliği olmak üzere sessizliğini koruyan Şanlıurfa Anıtlar Kurulu hakkında gerekli denetimlerin yapılarak uyanmalarını sağlayacak ciddi adımlar bekliyoruz. Unutmayalım geçmişi 12 bin yıl öncesine adar uzanan ve dünyanın en eski tarihine sahip olan Şanlıurfa bizim ve bu tarihini korumakta bizlere düşer” şeklinde konuştu.