Haber: Bülent KARACA
Kamera: İbrahim UYGUR
İş İnsani İbrahim Toru ile söyleşimizin üçüncü bölümünde İbrahim toru ve medya sektörüne girişi hakkında söyleşimize devam ettik. İbrahim Toru’nun medya sektörüne giriş hikayesi haberimizde…
İş İnsani İbrahim Toru, medya sektörüne giriş hikayesinin çok ilginç gelişmeler sonucunda başladığını ve sektöre girişinde çok sayıda medya sektöründe bulunan kişinin bu işi yarım bırakıp gideceği konusunda varsayımlar ortaya attıklarını ve buna rağmen Kanal Urfa’nın yayın hayatına devam ettiğini söyledi.
Krizi fırsata çevirdik
İş İnsani İbrahim Toru, 2001 yılında Ecevit hükümetinde kriz yaşandığı dönemde krizi fırsata çevirdiklerini belirterek; “Türkiye’de o krizde de gittik zor günlerde yurtdışından özellikle ben bir mal getirecektim Türkiye’de Endonezya Cakarta’dan Türkiye distribütörlüğünü aldım ve ticari bir fırsatı oldu.
2008 yılında da yine bir kriz yaşandı. Bu krize de o zorluklardan kimse baş edemezken biz büyük bir cesaret ederek de tekrar büyük şehirlerde olmamasına rağmen uydu yayıncılığıyla birlikte Urfa’mıza ilk defa bir uydu yayıncılık kazandırdık. O günkü teknolojik alanlar da maalesef bizim büyük kanallar Urfa’mızı karalıyordu. Urfa denildiği vakit, töre, terör kurban ve kötü şeylerle ilgili anlatıyorlardı. İyi yönleri anlatılmıyordu. Bir Urfalı olarak zoruma gitti. Yok mu bir tane İş adamı Urfa’yı anlatacak hakkını anlatacak ve bu konuda savunacak bir kişi diye.”
Kanal Urfa adını Urfa’ya olan sevdamdan aldı
Kanal Urfa’yı ulusal basında her defasında Urfa’ya yönelik karalama haberlerine karşı kurduğunu dile getiren İbrahim Toru, basın medya sektörüne girmesinde en çok bu konunun etkili olduğunu söyledi.
Toru; “Her bir Urfa büyük kanallarda haberi geçtiği vakit hepimiz dönüp oraya bakıyoruz. İlk gördüğümüze bakıyoruz ama sonradan üzülüyoruz. Çünkü gerçek Urfa’yı yansıtacak bir olay yoktu. Ben de özellikle 2008 yılında yine o günkü büyük şehirlerde Adana’dan Mersin’in ve daha başka illerde olmasına rağmen biz o günkü televizyonculuğu ise 2008 yılında ismini Urfa aslında T yapalım bugünkü adıyla Toru TV olarak düşündük, hani bugün Kanal D’de düşünüp Doğuş ve Demirören Doğan grubu gibi fakat biz direkt Urfa ismini koyduk. Rengini Sarı yeşil yaptık. Aslında orada bazen Antepliler bazen Diyarbakır’lılar kardeşim git Urfalılar sana sahip çıksın, ismini Urfa koymuşsun biz sana nasıl reklam verelim diyorlar. Madem başta niyetini belli etmişsin, git ismini değiştir biz o zaman sana reklam verelim.
İzleniyorsun iyisin ama maalesef Urfa olduğundan dolayı bazıları dışarıdaki bazı kesimler reklam vermiyorlar. Ben Urfa’yı çok sevdiğimden dolayı Özellikle de her yerde direkt rahat Urfa ismi itici değil güzelliklerle anıldığından dolayı ismini öyle yaptım. Bugün yine Edirne’den Doğubayazıt’a kadar bir Urfa lokantası gördüğünüz vakit sarı yeşil olmasıyla birlikte, Urfa Lokantası yapar. Urfalılar itici değildir. Güzelliklerle iyilikleri vardır. Bizde televizyonumuzu öyle yaptık.
Hatta o kriz esnasındayken, yine bizim Urfa’daki, bazı yine medyadaki bugünkü şartlarda maalesef Hayırlı olsun demek için gelmesini bırakın ya bu oyuncakçıdır televizyonculuktan ne anlar, 6 ay sonra top atar gider. Şeklinde duyumlar bizleri üzmedi. Tam aksine adeta kamçıladı. Maliyeti gerçekten çok büyük bir maliyet bugünkü şartlarda bile Ortalama 40 ila 60 milyar TL Zarar eden aylık bir bütçesi olan her babayiğidin harcı olmayan iyiliği bırak ya netice itibarıyla ben müteahhit de değilim tenzih ederim yani müteahhitlik yapan arkadaşlarımız var, İhale işi yapan ama benim Rabb’im’den ve halkımdan başka kimseye de Eyvallah’ım yok. İşim de olmaz. Devlet üzerinden de benim bir işim yok ona göre bir şey sadece doğduğum şehre ve sevdiğin bu şehri güzel bir şekilde anlatmak amaçlı bu işi kendi Rızam ve Gönlümle birlikte Urfa’nın bayrağını daha yüksek yerlere kaldırmak amacıyla bu televizyonu açtım. Sırf o bazı Urfa’yı sevmeyenler nemrutlara karşı İbrahimlerinde var olduklarını göstermek için bu televizyon işine girdik.”
Top atar gider
İş İnsani İbrahim Toru, özellikle medya sektöründe bulunan birçok tanınmış insanın Kanal Urfa’nın kısa sürede kapanacağını ve İbrahim Toru’nun top atıp gideceği söylentilerinin adeta ayyuka çıktığını söyledi.
Söylentilere inat Kanal Urfa’nın halen yayın hayatına devam ettiğinin altını çizen Toru; “Hatta bazı arkadaşlar bu altı aylık bir televizyon top atar gider. Tam ben de onlara inat dedim ki ben kasaya bir yıllık hasılatı bırakmışım Kusura bakmayın size de iddia ediyorum benim yaptığım işi en iyisi olmazsa ben rahat etmem. Yaptım hangi iş olursa en iyisini yapmam lazım. Ve Rabbime hamdolsun Kanal Urfa Türkiye’de halen 3 dilde Program yapan tek televizyon. Arapça Kürtçe ve Türkçe en güzel sıra geceleri en güzel dengbejler en güzel araça programları da televizyonumuzda ve televizyonumuz bugün Allah’ın dostu Türkiye’de 3 dakikada Türkçe en iyi yerel televizyon birinciliği aldı. 2015-2017 ve 2020 yılında bu yılda da Sayın Cumhurbaşkanımızın bize plaket verdiği Ankara’daki ödül töreninde Urfa’mızın bayrağını yücelttik ve yüceltmeye de devam ediyoruz. Siz inanın doğru olun dürüst iş yapın, halkın dilinden anlayın halkın gönlünde yer tutun Allah’ın izniyle kimse bir şey yapamaz.
Hatta ilk televizyonu açtığımızda da ilk defa belki kamuoyunun bileceği bir şey söyleyeyim biz o günkü şartlarda Kürtçe klip verdik Delal şarkısı eşliğinde maalesef bizleri O günkü devlet güvenlik mahkemesi DGM’de soruşturma geçirdik. Sen Teröre destek ve bu klipi vermek için Bende savunmamı yaptım. Yani her bir Kürt PKK’lı değildir. Biz buranın insanı örfün adetine ve giyimine siyasi Propaganda olmaksızın insanların anlayacağı dille klipi verdik. Orada da hatta bana bazı yerlerde böyle kışkırtıcı olarak ta sözler söylediler. Bendeki kanunun vermiş olduğu yetkiyi kullanaraktan bu memlekette Urfa’da özellikle Arap’ın Kürt’ün Türk’ün haklarını savunacak hakkını savunacak ve hak ve adalet noktasında herkese kapımız açık olacak.”
DGM’de soruşturma geçirdik
İş İnsani İbrahim Toru, Kanal Urfa’da yayınlanan bir Kürtçe parça nedeniyle o dönemde Devlet Güvenlik Mahkemesinde soruşturma geçirdiklerini belirterek; “ Soruşturma geçirdik. Allah’tan 2009’da TRT Şeş açıldı. Ondan sonra dosyamız düştü. Hatta bana da sen aslen Arap kökenlisin. Benim babam Arap annem Kürt. Benim memleketimde insanların giyimi ile diliyle lütfen artık o işlerle uğraşılmasın ve mücadelemize de Allah’ın izn ile yine yaklaşık 12-13 yılımız girdik halen daha en güzel ezgiler türküler Biraz önce anlattığın gibi Dengbej Attarlar ve sıra geceleri yine bizim televizyonda. Herkesin kendi Özgür iradesi giyimi ve diliyle rahat hareket edebileceği bir ortamda müzik dinlemelerine fırsat verdik.” dedi.
Devamı Yarın….